9 Temmuz 2011 Cumartesi

Kişilik testi..

Firma: Distribütor

Pozisyon: satış öncesi mühendisliği

Mülakat dili: İngilizce

Yönetici: yabancı

Gaf 1

Yönetici :  Formda kişisel başarınızı yazmamışsınız.

Ben: Kişisel başarı derken neyi kastettiğinizi anladığımı sanmıyorum. Çok genel bir kavram.

Yönetici : hayatınızda başarılı olduğunuz birşey yok mu ?

Ben:Hayatta yaptıklarımı başarı olarak gören biri değilim. Benim için başarı ancak iş süreci için  geçerli olabilir.  ( aslında onca sperm arasından yumurtaya ilk ben girdim ve bu en büyük başarımdır  demek isterdim ama ...) ( mütevazi olduğumu göstermeye çalışmam nafile anlamadı öküz)

Yönetici :  Eh oradan örnek verin bari...


Gaf 2

Yönetci: Sizi neden işe almalıyım ?

Ben : güvenilir, çabuk öğrenip çabuk tepki verebilen,  işi ileri götürebilen birisini arıyorsanız o pozisyona uygun olduğumu düşünüyorum.
( içimden geçen ise ulan hıyar senin ihtiyacın var ilan vermişsin ben başvurdum sende okudun öz geçmişimi çağırdın. yoksa okumadında kıvırmaya mı çalışıyorsun ?

 Beni neden işe alman gerektiğini bilmiyorsunda bana mı soruyorsun ?

 Hadi bir adım ileri gideyim , benim hangi yönümün güçlü olduğunu öğreneceksinde bunun firma içerisinde kendime uygun olan yeri belirlememi isteyeckesin de falan filan.

Ulan öküz bana kişilik testi yapan sendin. Madem güvenmiyorsun neden test yapıyorsun ?
Hadi onu geçtim testi sen bana yaptın ben sana değil . Ben senin iş ortamın hakkında ne bilebilirim ki ne kadar nereye uym sağlayacağımı kestirebileyim .

Tanışalı yarım saat olmuş hayvan ... )


Yönetici: Siz hala benim soruma cevap vermediniz ??!?

Ben:   Size kalmış  efendim

           dedim.

Yönetici: tamam teşekkürler .

dedi ve çıktı.



Ah be öküzüm , sen yurt dışında gördüklerini burada uygularsan çuvallarsın.

Bugün git yarın gel ..

Firma:  yazılım üreticisi

Yer : Bir teknopark


saat 14:00 deki görüşmeme avrmak için saat 11:30 da yola çıktım.
Ulaşımdaki 30 dk lık aksaklık sonucunda hemen firmayı arayıp görüşme yapacağım kişiye
20 dk kadar gecikebileceğimi bildirmek istediğimde  saat 12:50 idi.

Yetkiliye ulaşamadım ve santraldeki görevli yazılı olarak ileteceğini bildirdi.


Firmaya ulaşmam 14:33 beni o ana kadar arayan tek kişi aradaki ik firması yetkilisi.
Firma ofisine girdim ve  kendimi tanıttım.
Bana beklememi söyledikleri için beklemeye başladım.

Sonrasında bir telefonum olduğunu söyleyip çağırdılar , arayan ik firması idi ve çok geç kaldığım için görüşmeyi ertesi güne almak isteidklerini söylediler.

İK: yarım saat geç kalmışsınız bu durumda sizi görüşmeye yarın alalım.

Ben: Bundan bir saat evvel ben geç kalacağımı bildirmiştim ve hala 30 dk mız var nedne görüşmüyoruz?

İK: 30 dk görüşme için yeterli değil en az 1 saat gerekiyor adaylar için.

Ben: peki ben 20 dk geç geleceğimi söylediğimde neden kimse birşey demedi ?

İK: mesajınız o kişiye ulaşmamıştır. O an meşgul olabilir

Ben: Nasıl olur ? Hani o bir saati bana ayıracaktı ne ile meşgul olabilir ki ?
         Hem bir buçuk saat boyunca nasıl kimse kendine ulaşamaz ?

İK: ehm kem küm..

Ben: Bu şahsıma yapılan bir terbiyesizliktir. Kendisi burada karşıma çıkmıyorda araya aracı koyup
         bugün git yarın gel yaparak otorite kurup kendini mi saydıracak ? derhal adaylığımı geri çekin..


Buradan çıkacak sonuç:

İK cıların büyük bir çoğunluğu bir bok olamadıkları için ego tatmini altında saçma sapan şeyler yapabilirler buna saygısızlık ve eziyet dahil.

Yeni başlayan Yetkili arkadaşımız...

Firma: Call center

Poziyon:  Sistem ve Network mühendisi


Yönetici kişi ve IT takım lideri ile beraber ilk iş görüşmemin akabinde satın alma toplantısına dahil edilmek istendim.
Yönetici olan zeki beyfendinin planı şu idi. İki firmayı da aynı anda toplantıya alıp birbirine kırdırmak.
Aman yapmayın etmeyin diyerek araya 1 saatlik fark sokmayı başardım ama toplantıya dahil edilmekten kurtulamadım.

1. Firma

Yönetici amca: Merhaba beyler , Bu bize yeni başlayan arkadaşımız  X . Onuda bilgilendirmenizi istiyorum . ( Ben: Hobaa!!! daha maaaş yok birşey yok ama hadi bakalım en azından işi aldık )

Ben: Merhaba beyler , ben daha çok gözlemci olarak bulunup sorularımı sona saklayacağım..


Toplantı sonu :

Yönetici amca : X beyede ayrıntılı bir rapor yollarsınız.


1 saat sonra  dialog yine aynı ve ikinci firmayada aynı şekilde lanse edildim.


Sonuç mu ? Bu kişi kendi It kadrosunu işten atıp out source yapmayı bile düşündüğünü bana anlattı.
 iki ayrı toplantıya çağırılıp şirketin yabancı ortakları ile tanıştırıldım.

Ama ...


Ses soluk çıkmadı.


Buradan çıkartılacak sonuç :
Karşınızdakinin saygınlığı vs. hiç birşey ifade etmez parayı görmeden parmağınızı kıpırdatmayın.

Şimdi iki ekmek kapım kapanmış oldu. Çünkü şimdi o iki büyük firmaya neden üç saatliğine işe alındığımı asla anlatamadım.

Konsültasyon

Büyük bir lojistik firması.

Pozisyon : IT yetkilisi


Görüşme öncesi illet olduğum form doldurma işlemi ki dört sayfayı bulan özgeçmişden farklı hiç bir yanı yok .

Gaf 1:  İlk sayfada ad soyad vs derken ana baba adı mesleği falan ( damat olarak alacaklar ya)
            sonrasında adres telefon numarası vs


            Son sayfada son noktayı koymuşlar ...
             
             "Size ulaşabileceğimiz telefon numarası adress ve email bilgileri"

E yuh !!! dört sayfalık form hazırlıyorsun ama bir kere bile okumuyorsun belli yada okuduğunu anlamayacak kadar andavalsın.


Gaf 2: GÖrüşme odası kapısı açılır ve içeri bir heyet girer.
           Saydığımda kalantor oturuşundan patron dahil 14 kişinin orada olduğunu gördüm
           Herhalde ilk defa bir IT ci ile görüşeceklerdi konsültasyona ihtiyaçları vardı.

Yönetici 1: ... konu hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Ben: bence .... iyi olmakla beraber profesyonel çözümlerde tercih edilen bir yapı değil.

Yönetici 2: sice neden tercih edilmiyor ?

Ben: Çünkü marka bağımlılığı vs vs.

Yönetici 3: ....


Bu 13 kişiye kadar gitti ve başa dönerek devam etti I( patron vakurca oturuyordu )



Sonrasında işe kabul edilmediğim bana yeni bir işi bulduktan 3 hafta sonra bildirildiğinde güleyim mi ağlayayım mı bilemedim .

Sen neyi tam bilirsin ?

Büyükçe bir distributor.

Pozisyon: teknik destek ( garanti şartı ihlal kontrolü)

Yönetici: Elektronik bilginiz nasıl ?

Ben: Fena değil Okulda ders olarak da gördük.

Yönetici: devre dizaynı yapabilirmisin ?

Ben: (!!?!?!) Çok ileri seviye olmasada yaparım yükseltici devreler vs gibi

Yönetici: phptpshop bilirmisin ?

Ben : (!!!!!?!?!? x2 ) fazla değil ama 3d max bilirim birazda auto cad.

Yönetici: Peki web sitesi yapabilirmisin ?

Ben: ( !?!?!? x3 ) yok , yani belki biraz bilgim var.

Yönetici: E sen neyi tam yaparsın ?


Ben: HÖNK !!!!!



Aslında içimden  senin ....... gibi bazı fantaziler geçiyordu ama onun
 yerine süratle uzaklaşmayı tercih ettim.

8 Temmuz 2011 Cuma

Biz farklıyız...

Yer büyük bir gıda firması

Pozisyon System admin


Yönetici : ya biz şimdi bu holdingin işlerini yapıyoruz. Oraya system admin lazım.

Ben: yani yapabilirim sorun değil.

Yönetici : biz farklıyız ama  maaşı tyam yatırırız. zam almak için holdingden sorarız verderlerse veririz öyle 3-5 ay beklemezsin. Ama holding ne derse o adam sabaha kalacak derse kalırsın ben karışmam ama derseki öğledne sonra gelsin ben yine karışmam ben sana maaşı veririm. Öyule kafana göre upgrade falan da yapamazsın  onlar isterse olur. Senede 2 defada son kullanma tarihi geçmek üzer eolan ürünlerden sana hediye veririler hepsi bu.  ssk falan filan sabit.

Buradan çıkartılacak sonuç;

Biz sikmeye eşşek arıyoruz orada seni bağırttıracaklar sakın gelip bana ağlama orada kimin altına yatarsan ona göre burada borun öter.


Oh ne ala...

Siz birde bir stajer...

Termo ekipmanlar konusunda büyük bir firma

Pozisyon bilgi işlem müdürü

Gaf 1

Yönetici 1( ik): Şimdi siz ingilizce biliyormusunuz ?
Ben : kolej + Anadolu lisesi + ABD de üniversite de ing okudum.
Yönetici 1 : e tamam bende ABD de psikoloji okudum hede hödö vs ( ben : kuyruk acısı mı desem yoksa ağır lık mı koymaya çalışıyor ne )


Gaf 2

Yönetici 2 : sistemlerimiz hede dir hödüdür vs vs vs.

Ben : peki yedeklerini nasıl tutuyorsunuz ? Network topolojiniz nedir vs vs

Yönetici 2: bilmiyorum.

Bu sorudan sonra beni hiç sevmediğini belli etti.


Gaf 3

Ben: ( !!?!?!?)  Peki kaç kişilik bir ekip olacak ?

Yönetici 2 : siz birde bir stajer..



Buradan çıkartılacak sonuç Biz uluslar arasıyız, atarız tutarız ama cimriyiz. eşşek kadar yükü adama yıkarız ve maaş vermeden adını müdür koyar  devam ederiz.


Oldu başka emriniz ?

Beklediğim gibi çıkmadınız...

Yer önemli değil .

Şirket Kamuya çalışan büyük bir yazılım firması.

Yönetici: Bana biraz kendinizden bahsedermisiniz ?
Ben: ne bilmek istiyorsunuz?
Yönetic: Daha önce nerelerde çalıştınız ? neler yaptınız ? Okul vs den başlayalım.
Ben: (!?!?! )  Falandna mezun oldum filandan geldim .....

Yönetici : pek beklediğim gibi çıkmadınız.

Ben : Pardon ? Ne demek istediniz ?  ( kadın mı bekliyordu? Sarışın mı , esmer mi ne diyor bu allah aşkına ?)

Yönetici: Ben daha yazılıma yönelik biri olarak sizi düşünmüştüm.

Ben: (bu sefer açıkça dumur) ...

Aradaki 2-3 sn lik sessizlikten sonra.

Yönetici: Eh herneyse en azından tanışmış olduk . Geldiğiniz için teşekkür ederim.



Bomba kısmı ise şu;

Ben sistem mühendisiyim yazılım ile alakam yok ve öz geçmişim o firmaya bir referans vasıtası ile ulaşmış.


Eh be öküzüm bana 4 gün evvel randevu vermeden önce bir okusaydın ya cv mi.

Uyum

Türkiyenin oldukça büyük bir üniversitesindeki iş görüşmesi:

ilk gaf:
İşveren 1 (yönetici ): bizde y servisi var, bu var, o var, hede var hödö var.
İşverne 2 operasyon şefi: Birde x servisi
İşveren 1( yönetici ) a evet birde x var unutmuşum.

gaf iki :
İşveren1:Uyumlu bir çalışma için hedehödö vs.

Ben: izninizle birşey sormak istiyorum . Görüşme başladığından beri konu dönüp dolaşıp 3 defa uyuma   geldi. Daha önceden yaşadığınız bir uyum sorunu mu var yoksa benim ile ilgili bir endişeniz mi mevcut ?

İşveren 1: Ya siz şimdi daha yönetici pozisyonuna yönelik bir arayış içindesiniz  hani ben grupta uyumsuzluk istememde. Grup çalışması önemli falan filan ...


Bunun öz türkçesi " Siz bize kalın geldiniz , çokta para istersiniz. gerisi bizim hıyarlığımız CV yi düzgün okumadan sizi çağırdık"


Hadi buyurun buradan yakın.